Sosyal Medya

Makale

‘IŞİD’le mücadele’ ve ötesi

Hillary Clinton (ABD’nin eski dışiÅŸleri bakanı), daha IŞİD ortada yokken “Suriye Devrimi’ni Ä°slamcıların kaçırmasına izin vermeyeceÄŸiz” demiÅŸti.

Francis J. Riccardione (ABD’nin eski Ankara sefîri) de “Devrim saflarında Ä°hvan-ı Müslimin’in güç kazanması”ndan duydukları “endiÅŸe”yi dile getirmiÅŸti.

ABD’nin sadece El Kaide ve IŞİD’e deÄŸil genel olarak Ä°slamcılara -Ä°slamcıların en mutedillerine bile- garez duyduÄŸu gerçeÄŸi apaçık ortada iken “IŞİD’le mücadele”nin IŞİD’le mücadeleden ibaret kalacağına inanmak için aptal olmak lazım.

Nitekim, Suriye devrim cephesindeki mutedil Ä°slami gruplar ABD’nin IŞİD’le mücadele adı altında kendilerine de saldıracağından eminler.

Kuru çöl haricindeki Suriye topraklarının yüzde 40’ını kontrol altında tuttuÄŸu söylenen IŞİD karşısında etkin olamayan bazı Hür Suriye Ordusu unsurları ‘Bizim yapamadığımızı ABD yapsın’ deseler de, silahlı devrim mücadelesinin itici gücü olan AhraruÅŸÅŸam gibi Ä°slami tugaylar IŞİD’le mücadelenin kendi sorumluluklarında olduÄŸunu söylüyor ve hem IŞİD’le hem de Esed rejimiyle etkili bir mücadele için ihtiyaç duydukları imkânların Müslüman kardeÅŸleri tarafından kendilerine saÄŸlanmasını bekliyorlar.

ABD’nin kendilerine bulaÅŸmayacağı kanaatinde olsalardı da tavırları farklı olmayacaktı.

IŞİD’e istedikleri kadar diÅŸ bilesinler, yoldan çıkan bu kardeÅŸlerini yola getirme iÅŸini gayrimüslimlere bırakmayı kendilerine yakıştıramazlardı.

***

CumhurbaÅŸkanımızın Recep Tayyip ErdoÄŸan ve baÅŸbakanımız Ahmet DavutoÄŸlu, ABD’nin “IŞİD’le mücadele” tezgâhına Türkiye’yi bulaÅŸtırmamakla çok iyi ediyorlar.

Her bakımdan çok iyi ediyorlar.

IŞİD’in rehin aldığı 49 vatandaşımızı korumak ve Türkiye’ye yönelik IŞİD saldırılarının önüne geçmekle kalmıyor, aynı zamanda Suriye Devrimi’ne IŞİD öcüsü bahanesiyle vurulması planlanan ağır darbeyi bir nebze de olsa hafifletiyorlar.

Bununla beraber, Suriye Devrimi’nin kısmen korunmasının yeterli olmadığını, hatta mevcut haliyle tümüyle korunmasının bile yeterli olmadığını, çürümeye terk edilen devrimin silkinerek ayaÄŸa kalkmak ve düÅŸmanlarına nihai darbeyi indirmek için TOPYEKÜN desteÄŸe ihtiyaç duyduÄŸunu bir kere daha belirtmek isterim.

Bundan iki sene evvel belki tereyağından kıl çeker gibi kolayca yapılabilecekken ÅŸimdi fevkalade zor olan bir iÅŸten bahsettiÄŸimin farkındayım.

Mesele iyice giriftleşti, devrim cepheleri iyice karmaşıklaştı...

Yine de, iyi bir organizasyon ve sınırsız cömertlikte bir destekle mutedil devrim gruplarının aynı hedefe sevk edilip kesin zafere ulaÅŸtırılması mümkündür.

Ä°çinden çıkılmaz gibi görünen mevcut durum, bu iÅŸe bütün gücümüzle (Tekrar ediyorum: BÜTÜN GÜCÜMÜZLE) asılmayışımız yüzünden oluÅŸtu.

Tereddütlerimiz, baÅŸkalarının inisiyatif almasını bekleyiÅŸimiz, bazı stratejik imkânları kullanmakta yeterince ısrarlı olmayışımız, Suriye’de doÄŸru adresleri tespit etmekte geç kalışımız vs, vs, vs yüzünden...

Temelinde zaaflarımızın yattığı mevcut durumun değişip değişmemesi, zaaflarımızdan kurtulup kurtulmamamıza bakıyor.

http://haber.stargazete.com/yazar/isidle-mucadele-ve-otesi/yazi-941001

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.